ShopDreamUp AI ArtDreamUp
Deviation Actions
Yeni bir Soylenen Adam
Prekazi saclar, gomlek cebinde plastik tarak, Seiko saat, yalanci Levis, Nike air... Karikaturlere bakarak yaziyorum bunlari. Doksanli yillarda Leman'da karsilastik bu kadar cok teferruatla. Seleflerinin, Girgir ve Hibir'in lumpenlerini ve alt siniflarini baska turlu yorumlamislardi, daha kufurbaz ve daha yakindan anlatiyorlardi sehrin kenarlarini. Karikaturist Ahmet Yilmaz, penceresinin onunde cayini yudumlarken duydugu her sese kufreden Killanan Adam isimli bir karakter yaratmisti. Doneminin en populer tiplemesiydi desek sanirim cok fazla itiraz almayiz. Odun yuklu balkonlarin, kararmis binalarin, İpe dizilmis biber ve bamyalarin arasinda, sakaletin icindeydi Killanan Adam. Terli fanilasiyla pencerenin onunde oturuyor, etrafa bakiyor, uygitsinciligi ve bosvermisligi diline doluyor, ofkelenir gibi yapiyor, kufrederek soyleniyor ama hayatina devam ediyordu.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Bir Baba Ogulun Kalbinden Gecenler
Yalniz Kurt ve Yavrusu, uc yasindaki ogluyla dolasan bir kiralik katilin hikayelerini anlatiyor. Bir katil, bir baba, hayatta oglundan baska kimsesi olmayan adamin adi Ogami İtto... Sonradan ogrenecegimiz bir kumpas sonucunda Ronin (efendisiz savasci) olmayi seciyor, yapip ettikleriyle cehenneme gidecegini bilerek yasiyor. Hic bir yere ait olmadan dislanmis biri olarak yasamayi tercih ediyor. Kahraman prototipi bu turden esik noktalarina ihtiyac duyar: ustleriyle arasi nahostur, hiyerarsiyi umursamaz, vatansiz, efendisiz ve mutlaka arada kalmis biridir. Ogami, Japon kirsalinda ogluyla birlikte seyyah gibi dolasiyor. Kucuk bir cocuk, rahatsiz edici bir tezat aslinda, dusunun, kanli bir katil ve onun masum oglu. Ustelik o yastaki cocuk, bir kiralik katilin butun eylemlerini kisitliyor. Bebek arabasiyla oradan oraya giderken epeyce kucumseniyorlar zaten: "Bir cocugu olmasi elini kolunu bagliyordur", "sanssiz babacik" vs. Kurtun yavrusu kurt olur misali Ogami İtto, oglunu koltugunun altina alip ya da sirtina baglayip "Diagoro siki tutun" diyerek sayisiz olumcul kavgaya giriyor.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Dunyanin Cizgi Romani
Grafik Kanon, bu onemli kanonik anlatilari cizgi roman olarak biraraya getiren kallavi bir antoloji. Uc cilt halinde yayinlanacak calismanin ilk cildinde Gilgamis'tan de Laclos'un Tehlikeli İliskileri'ne varincaya kadar cesitlenen kronolojik bir secme yapilmis. Secilen anlatilarin bir kismi daha once yayinlanmis cizgi romanlardan iktibas edilmis, cogunlugu ise bu album icin ozel olarak uretilmis. Oldukca iddiali bir calisma. Bildigim kadariyla bu kapsamda ve edebiyata dayanan bir cizgi roman antolojisi hic yapilmadi. El hak, heyecan verici bir cogulluga sahip. Uygarlik tarihiyle ilgili benzeri kitaplarda evrensel olanin Bati Uygarligi, yerel olanin ise diger topluluklarin kulturu oldugu iddiasi vardir, bu ve benzeri yonsemeler Avrupa merkezcilik olarak elestirilir. Grafik Kanon, boylesi bir korluge o siddette kapilmamis, az bilinen anlatilara dahi yonelmis. Takdire sayan bir editorluk calismasi olmus, Turkce baski icin yayinevi, Mevlana'yi bu cilde dahil etmis ve Ogunc Ersoz'e iki sayfalik bir illustrasyon yaptirilmis. Anladigim kadariyla, sonraki iki ciltte yerli katkilari surdurecek, artiracaklar.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Karagoz'den Yana Olan Adam
Donemin en onemli mizah dergisi Akbaba'nin sahibi Yusuf Ziya'ya hukumetten, ortulu odenekten aldigi paralar yetiyor, bu yuzden de dergiyi bicimsel olarak degistirmeye kalkismiyor. Onun derdi, icerik degil siyasi iktidarla olan mesafesi cunku. Aziz Nesin, caresiz kalinca, Markopasa'da elestirdigi ve alenen kucumsedigi rakibi Yusuf Ziya'dan is istiyor. Uzucu bir durum bu. Nesin, 1953 ya da 1954'te Akbaba'da calismaya basliyor. Bu baslangic tarihi Ortac'a gore 1952; Nesin'in kendi yazdigi kitaplarda ise bir ya da iki yil sonrasi olarak degisiyor. Nesin, imzasini kullanarak, 1957-1974 yillari arasinda 332 hikâyesini Akbaba'da yayinladi. Buyuk bir rakam bu. 1957 oncesindeyse Ortac'in endiseleri yuzunden cesitli mahlaslarla hikâye, fikra, taslama ve cizgi roman senaryolari yazdi. Nesin Yayinevi, Aziz Nesin'in (kimileri takma isimle) yazdigi cizgi romanlari albumlestirmeye karar vermis. Bilmem Ne Adasi (ciz. Nehar Tublek) ve Berber Nonos (ciz. Yalcin Cetin) onsozlerine bakilirsa bes kitapla nihayetlenecek dizinin ilk iki kitabi. Hayirli bir is olmus.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Bu Hikâyenin Kahramani Bertrand Russell
Logicomix, matematik ve felsefe hakkinda bir grafik roman. Tamam, cizgi roman ve matematik hisim akraba olmadiklarindan kulaga hos gelmeyebilir ama sempatik bir kitap bu. Rahat bir dile, sevimli cizgilere, didaktik olmayan bir tavra sahip. İki yazar ve iki cizerden olusan bir ekibin urunu. Hikayenin kahramanlari olarak onlari da izliyoruz, icerikle ilgili tartisiyor ve bazen anlasamiyorlar. Herseyden once zor bir ise kalkismislar. 19.yuzyil sonundan 2.Dunya Savasinin baslangicina kadar gecen yillarda yasanan mantik ve matematik temelli tartismalari resmetmisler.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Prekazi saclar, gomlek cebinde plastik tarak, Seiko saat, yalanci Levis, Nike air... Karikaturlere bakarak yaziyorum bunlari. Doksanli yillarda Leman'da karsilastik bu kadar cok teferruatla. Seleflerinin, Girgir ve Hibir'in lumpenlerini ve alt siniflarini baska turlu yorumlamislardi, daha kufurbaz ve daha yakindan anlatiyorlardi sehrin kenarlarini. Karikaturist Ahmet Yilmaz, penceresinin onunde cayini yudumlarken duydugu her sese kufreden Killanan Adam isimli bir karakter yaratmisti. Doneminin en populer tiplemesiydi desek sanirim cok fazla itiraz almayiz. Odun yuklu balkonlarin, kararmis binalarin, İpe dizilmis biber ve bamyalarin arasinda, sakaletin icindeydi Killanan Adam. Terli fanilasiyla pencerenin onunde oturuyor, etrafa bakiyor, uygitsinciligi ve bosvermisligi diline doluyor, ofkelenir gibi yapiyor, kufrederek soyleniyor ama hayatina devam ediyordu.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Bir Baba Ogulun Kalbinden Gecenler
Yalniz Kurt ve Yavrusu, uc yasindaki ogluyla dolasan bir kiralik katilin hikayelerini anlatiyor. Bir katil, bir baba, hayatta oglundan baska kimsesi olmayan adamin adi Ogami İtto... Sonradan ogrenecegimiz bir kumpas sonucunda Ronin (efendisiz savasci) olmayi seciyor, yapip ettikleriyle cehenneme gidecegini bilerek yasiyor. Hic bir yere ait olmadan dislanmis biri olarak yasamayi tercih ediyor. Kahraman prototipi bu turden esik noktalarina ihtiyac duyar: ustleriyle arasi nahostur, hiyerarsiyi umursamaz, vatansiz, efendisiz ve mutlaka arada kalmis biridir. Ogami, Japon kirsalinda ogluyla birlikte seyyah gibi dolasiyor. Kucuk bir cocuk, rahatsiz edici bir tezat aslinda, dusunun, kanli bir katil ve onun masum oglu. Ustelik o yastaki cocuk, bir kiralik katilin butun eylemlerini kisitliyor. Bebek arabasiyla oradan oraya giderken epeyce kucumseniyorlar zaten: "Bir cocugu olmasi elini kolunu bagliyordur", "sanssiz babacik" vs. Kurtun yavrusu kurt olur misali Ogami İtto, oglunu koltugunun altina alip ya da sirtina baglayip "Diagoro siki tutun" diyerek sayisiz olumcul kavgaya giriyor.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Dunyanin Cizgi Romani
Grafik Kanon, bu onemli kanonik anlatilari cizgi roman olarak biraraya getiren kallavi bir antoloji. Uc cilt halinde yayinlanacak calismanin ilk cildinde Gilgamis'tan de Laclos'un Tehlikeli İliskileri'ne varincaya kadar cesitlenen kronolojik bir secme yapilmis. Secilen anlatilarin bir kismi daha once yayinlanmis cizgi romanlardan iktibas edilmis, cogunlugu ise bu album icin ozel olarak uretilmis. Oldukca iddiali bir calisma. Bildigim kadariyla bu kapsamda ve edebiyata dayanan bir cizgi roman antolojisi hic yapilmadi. El hak, heyecan verici bir cogulluga sahip. Uygarlik tarihiyle ilgili benzeri kitaplarda evrensel olanin Bati Uygarligi, yerel olanin ise diger topluluklarin kulturu oldugu iddiasi vardir, bu ve benzeri yonsemeler Avrupa merkezcilik olarak elestirilir. Grafik Kanon, boylesi bir korluge o siddette kapilmamis, az bilinen anlatilara dahi yonelmis. Takdire sayan bir editorluk calismasi olmus, Turkce baski icin yayinevi, Mevlana'yi bu cilde dahil etmis ve Ogunc Ersoz'e iki sayfalik bir illustrasyon yaptirilmis. Anladigim kadariyla, sonraki iki ciltte yerli katkilari surdurecek, artiracaklar.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Karagoz'den Yana Olan Adam
Donemin en onemli mizah dergisi Akbaba'nin sahibi Yusuf Ziya'ya hukumetten, ortulu odenekten aldigi paralar yetiyor, bu yuzden de dergiyi bicimsel olarak degistirmeye kalkismiyor. Onun derdi, icerik degil siyasi iktidarla olan mesafesi cunku. Aziz Nesin, caresiz kalinca, Markopasa'da elestirdigi ve alenen kucumsedigi rakibi Yusuf Ziya'dan is istiyor. Uzucu bir durum bu. Nesin, 1953 ya da 1954'te Akbaba'da calismaya basliyor. Bu baslangic tarihi Ortac'a gore 1952; Nesin'in kendi yazdigi kitaplarda ise bir ya da iki yil sonrasi olarak degisiyor. Nesin, imzasini kullanarak, 1957-1974 yillari arasinda 332 hikâyesini Akbaba'da yayinladi. Buyuk bir rakam bu. 1957 oncesindeyse Ortac'in endiseleri yuzunden cesitli mahlaslarla hikâye, fikra, taslama ve cizgi roman senaryolari yazdi. Nesin Yayinevi, Aziz Nesin'in (kimileri takma isimle) yazdigi cizgi romanlari albumlestirmeye karar vermis. Bilmem Ne Adasi (ciz. Nehar Tublek) ve Berber Nonos (ciz. Yalcin Cetin) onsozlerine bakilirsa bes kitapla nihayetlenecek dizinin ilk iki kitabi. Hayirli bir is olmus.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
Bu Hikâyenin Kahramani Bertrand Russell
Logicomix, matematik ve felsefe hakkinda bir grafik roman. Tamam, cizgi roman ve matematik hisim akraba olmadiklarindan kulaga hos gelmeyebilir ama sempatik bir kitap bu. Rahat bir dile, sevimli cizgilere, didaktik olmayan bir tavra sahip. İki yazar ve iki cizerden olusan bir ekibin urunu. Hikayenin kahramanlari olarak onlari da izliyoruz, icerikle ilgili tartisiyor ve bazen anlasamiyorlar. Herseyden once zor bir ise kalkismislar. 19.yuzyil sonundan 2.Dunya Savasinin baslangicina kadar gecen yillarda yasanan mantik ve matematik temelli tartismalari resmetmisler.
Yazinin tamami icin link
derinhakikatler.blogspot.com/2…
A short history of comics in Turkey
Comics and comic strips have been published in Turkey for the last one hundred odd years with some interruptions, and for eighty years on a continuous basis. There have been some remarkable local productions published during this period. Yet, when comics are brought up in Turkey, the first creations that come to mind are those of foreign origin. The foremost reason for this is that comics production in Turkey has never developed into a full-fledged industry branch. Local comics that were financed and supported by newspaper publishers could not rival foreign publications, neither on a quantitative nor on a qualitative basis. Therefore it is of
Cizgili Seyler
Grafik Roman, Magdurun Dilini Söyler
Cizgi romanlar, ekseriyetle erkek ve muktedir kahramanlarin seruvenlerini anlatir. O kahramanlar kurtarir, alt eder, kazanir ve hicbir surette kaybetmezler. Soloúp’un grafik romani, gerceklere, evlerinden göce zorlanan insanlarin hatirladiklarina dayandigi icin böylesi bir hayal ve idealle ilgilenmiyor. Gucunu ve yenilikciligini buradan aliyor, insancil bir referansi var, kim haklidan cok kimin aci cektigini resmetmeye calisiyor.
http://derinhakikatler.blogspot.com.tr/2016/04/grafik-roman-magdurun-dilini-soyler.html
Buyumek isteyen cocuklarin yurek gumburtusu
Ferri, kendi kusa
Cizgi Aleminden
Hangi Nietzsche?
Michel Onfrayin yazdigi Maximilien Le Royun cizdigi Nietzschenin biyografik cizgi romani Nietzsche – Ozgurlugu Yaratmaki incelerken aklimda su soru vardi: Nietzschenin cizgi romani nasil yapilabilir? Guzel cizilmis, el hak, grafik niteligi yuksek, tek tek bakildiginda goz alan sayfalari olan bir calisma ama… Nietzsche gibi sahiden karisik, rivayeti bol, durmaksizin yazan, masa basinda yasayan, pek cok bakimdan munzevi birisi nasil anlatilir?
http://derinhakikatler.blogspot.com.tr/2014/12/hangi-nietzsche.html Basibos ve avare dolasirken
Basibos, Hollandada 2012de yayinlanmis bir ilustrasyon albumu (De Harmonie,
Cizgili guzel seyler
Kayip Bir Ressamin Evrak-i Metrukesi
Yuz yil once diyelim, matbaa teknolojisinin yetersizligi nedeniyle gazeteler-dergiler pek fotograf kullanamaz, basin ressamlarina basvurur, onlarin urettigi gorsellikten faydalanirlardi. Gazete-dergi dagitimi ulke capinda yapilamadigindan satislar yuksek degildi ve bu durum ressamlara odenen telifi dogrudan etkiliyordu. Hemen butun ressamlar bir gazeteye ve birden fazla dergiye is yetistirmek durumundaydi. Seri uretim yapabilen, o disiplini gosterebilen ve o profesyonelligi basarabilen ressam sayisiysa cok fazla degildi. Yayincilar, onlara mecbur kalmamak icim profesyonellerin alternatiflerini ariyor, ye
© 2012 - 2024 seruven
Comments0
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In