Cizgili guzel seyler

7 min read

Deviation Actions

seruven's avatar
By
Published:
2.8K Views

Kayip Bir Ressamin Evrak-i Metrukesi

Yuz yil once diyelim, matbaa teknolojisinin yetersizligi nedeniyle gazeteler-dergiler pek fotograf kullanamaz, basin ressamlarina basvurur, onlarin urettigi gorsellikten faydalanirlardi. Gazete-dergi dagitimi ulke capinda yapilamadigindan satislar yuksek degildi ve bu durum ressamlara odenen telifi dogrudan etkiliyordu. Hemen butun ressamlar bir gazeteye ve birden fazla dergiye is yetistirmek durumundaydi. Seri uretim yapabilen, o disiplini gosterebilen ve o profesyonelligi basarabilen ressam sayisiysa cok fazla degildi. Yayincilar, onlara mecbur kalmamak icim profesyonellerin alternatiflerini ariyor, yetenekli gencleri, akademiden ogrencileri, meraklilari devsirmeye calisiyor, ucuz maliyetli isimler bulmaya ugrasiyordu. Bu cercevede her donem surekli calisan isimlerin yaninda piyasaya girip cikan pek cok ressam namzedi oluyor, cogu sebat etmiyor, kaybolup gidiyordu. İzzet Ziya, gecen yuzyilin ilk yarisinda calismis, sonradan kaybolup gitmis basin ressamlarimizdan biri.

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

 

Erkeklik Halleri, Neye Benzerdi Zamanin Sirlari...

Ve Sinem, bugunun, mizahin naiflesip iyimserlestigi bir donemin hikayesi. Fonda Umut Sarikaya elestirelligini, Okynin İpek&Burak melodramini hissedebiliyorsunuz. Habaset ve husunet olcusunde koyulasan (bazen tehdide donusen) lumpen esprileri LeMandan sonra anlatilmaz oldu nerdeyse. Mizah dergileri, ya yeni bir okur yarattilar ya da vardi da, rotayi o okura dogru cevirdiler. Amerikan sitkomlarinin, beyazcamdaki Yahudi mizahinin esprilerimizi etkiledigini de soylemek gerekiyor. Cihan Kilic karakterlerinin kendini sakinmasi, asil niyetlerini gizlemesi, pozculuklari, egoistliklerine ragmen sevimli kalabilmeleri televizyon komedilerinden asina oldugumuz ozellikler. Boylesi bir birikim olmasa, Ve Sinem, o kucuk kosede, buyuk ihtimal,  dikkat cekemezdi zaten. Hem asinalik icereceksiniz hem de yeni geleceksiniz insanlara, populerligin kurali bu.

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

Renklerin ve Rakamlarin Yolculugu

Yuzuncu Adtan cizgi roman uyarlamasi nedeniyle bahsediyorum. Gecen yil, Ocak ve Temmuz aylarinda ilk iki albumu yayinlanmisti, bu yil cikan Cenovanin Ayartmasi ile ucleme tamamlandi. Joel Alessandranin yaptigi uyarlamayi, mukayese ederek,  genel olarak basarili buldugumu pesinen belirteyim. Alessandra, 1967 dogumlu Marsilyali bir cizer, cizgi roman dunyasinin konusulan, ne urettigi merak edilen yildizlarindan biri degil. En onemli calismasinin bu uyarlama oldugu bile soylenebilir. Baska turlusu de saniyorum pek mumkun olmazdi, ne yapsaniz, buyuk bir yazarin, unlu bir kitabin golgesinde kalacaksaniz. Ne etseniz, romana sadakat gostermeniz beklenecek, daima bir gomlek asagida kalacaksiniz. Laf aramizda, cizgi roman dunyasinin yildizlarinin bu tur uyarlamalara gonul indirmesini beklemek abes olur. 

 

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

 

 

Bir Yirminci Yuzyil Klasigi

Crumb, 1943 dogumlu, kalabalik ve epeyce sorunlu bir ailede buyuyor. Sonradan uyusturucu nedeniyle hayatini kaybedecek olan erkek kardesiyle birlikte amatorce cizgi romanlar yapiyorlar. Fritz adli kedinin ilk cizimlerine henuz 16 yasindayken basliyor. Cesitli soylesilerinde farkli bicimlerde hatirlasa da anlasildigi kadariyla alti yil kadar aralikla bu tiplemenin hikâyelerini ciziyor. 1965te, Harvey Kurtzmanin editorlugunde cikan Help icin cizerek Fritzi gun yuzune cikariyor. Sonrasi epey karisik. Kardesi oluyor, genc yasta evleniyor, LSD kullanmaya basliyor ve neyi-nasil yaptigini hatirlamadan yasadigi, mutsuz ve bulanik bir evreye giriyor. Ailesinden uzaklasma telasi, yalnizligi, anarsist akimlarla yasadigi uyumsuzluk, maddi sikintilar, mutsuz evliligi, hepsi pesi sira geliyor. Gel gor ki, ayni hayhuy icinde, Fritz, underground alemde populerlik kazaniyor ve animasyona uyarlaniyor. Kazandigi para ona iyi gelse de Crumb filmden hoslanmiyor, karisi ondan habersiz, para icin ikinci filme de izin veriyor, sonra zaten bosaniyorlar. İlginc olan su, Crumb, kendisi icin hayati bir gerekceyle, mutsuz evligini, uyusturucuya bulasarak olume yaklastigi gunleri veya karisiyla paylasmak istemedigi telif gelirini dusunerek olabilir, Fritzi cizmeyi birakiyor.

 

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

Garip Bir Ask Hikâyesi

Gunlerin Kopugu, komik ve huzunlu, sairane ve trajik olmayi basaran, tuhaf, zamanini asan bir romandir. Alelacayip gencler arasinda gecen, fantastik ve kirik bir ask hikâyesi anlatir. Asik olma fikrinin heyecaniyla gezip tozan, pozcu, hedonist, ironik edebi konusmalar yapan, laf yetistiren zengin cocuklarini okuruz. Ebeveynleri yoktur, calismaktan hoslanmazlar, disiplin, siyaset ve buyuk hutbelerden hazzetmezler. Amerikanvaridirler, renklerle kiyafetlerle ilgili avangarttirlar. Caz dinlerler, kitaplardan sehvetle soz ederler, gevezedirler ama kolay susarlar, mutlu olduklarinda bile depresyonun esigindedirler. Coskun neseleri, tarifsiz kederleri, saplantili meraklari vardir. Sebatla konustuklari tek sey asktir. Marazi askla birine, bir modaya, bir yazara ya da egilime kapilabilirler. Vian, sadakat isteyen cogunluga giderek daha yogun bir politik ofke duydugundan tek tek bireylerden, en cok da asik ciftlerden yana olmustur hep. (Gecerken soylemeli, Godardin Serseri Asiklarinin ilhamlari arasinda Boris Viani saymak gerek.) Gunlerin Kopugunun ruya gibi akip giden masalsi evreninin kahramanlari âsiklardir.

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

Tepegozunu Arayan Cizer

 

Dogu Yurur imzali İstanbul Odyssey isimli bir cizgi roman albumu cikti. Yurur, eglenceli ilustrasyonlarindan imza olarak tanidigim bir isimdi, meger cizgi romanla da ilgiliymis. Sevindim. Turkiyede cizerler buyuk ekseriyetle iki buyuk mecradan cikarlar(di). İlki dogal olarak mizah dergileridir, telif odeyebildikleri icin kendi uretim auralarina uygun cizerleri daha kolay bulur ve tesvik ederler. Uzun yillar, Oguz Aral gibi cizen karikaturistlerin coklugu, telif getirisi ve populerlikle ilgiliydi. Basari kazanmis bir cizginin benzeri araniyordu. İkinci alan, gazete cizgi romanlariydi. Gazeteler, ask ve kahramanlik tefrikalarina telif oduyor, foto-realistik bir cizgiyi tercih ediyorlardi. Fotograf ayrintisi ve benzerligi, gercekcilik vehmini daha kolay pekistiriyordu. Anaakimi bu iki cizgi anlayis belirliyordu ve dogrusu aksi de mumkun degildi. Ticari getirisi olmadigi icin farkli cizgiler ve hikâyeler yasayamiyordu. Yurur, ceyrek asir once mevcut cizgisiyle ancak mizah dergilerinde yer alirdi ama cizgi roman yapabilir miydi emin degilim. Oysa gunumuzun internet etkilesimi cizerlere yeni firsatlar acti. Ureticiler, cok baska tarzlarla karsilasip, Turkiyede marjinal kalabilecek usluplarini telife cevirebilir oldular. E bu da guzel bir sey.

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

 

Carpismanin Teshiri

İpek ve Burak, Okynin yazip cizdigi bir iliski hikâyesi, genc bir ciftin ask, tutku ve sadakatle ilgili savrulmalari melodram kaliplarinda anlatiliyor, Carpisma adiyla da biliniyor. Dizi, az degil, on kusur yildir yayinlaniyor, gunumuz kosullarinda tefrika edilen bir cizgi romanin omur uzunlugu bile bir basari artik. Haftalik hikâyeler, eskilerin deyisiyle tefrikalar takip edilemez oldu. O hafta baslayip bitmeli, surmemeli, okur illa ki ucunu kaciriyor vs deniyor. Artik okurun ilgisini ceken o kadar cok mesele, sayia, lakirdi, anlati ve hadise var ki diye ekleniyor…

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

 

Gabo, Babasina Benzemekten Korkar miydi?

Marquez, aile gecmisini ve ozellikle cocukluk donemine ait hatiralari surekli anlatmis, edebi dunyasinin nadide parcalari olarak hikâyelestirmis bir yazar. Anlattiklarinin ne kadarinin dogru oldugunu bilebilmek elbette mumkun degil ama onun ne dilini ne hadiselerini dosdogru bir hakikat gibi kurmadigini biliyoruz. Gercekci bir dile fantastik ve masalsi unsurlar katarak anlatisini muglaklastirmasi, dussellikle gundeligin siradanligi arasinda salinmasi Gaboyu baskalastiran yazarlik gosterisinin payandalari. Albumun senaristi Oscar Pantoja dogru bir tercihte bulunarak Gabonun biyografisini iki ayri yonde gelistirmis ve onlari birbirine teyellemeye calismis. Bir taraftan yazarlik hayatina dair onemli donemecler belirlemis, diger yandan yazma arzusu, hatiralari ve ozellikle cocuklugunun gectigi evle ilgili bir “anahtar” sunmus. Anahtar dedigimiz Gabonun dedesinden baskasi degil. Dedesi olmasaymis, mutsuz birine donusecegini gostermis bize. Marquezin bunu acikca soyledigi roportajlari ve kendisini anlattigi pek cok cumlesi vardir. Pantoja, yok yere bir yorum yapmis diyemeyiz o sebeple.   

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

 

Aynada Aksetmeyen Edebiyatcilar

Mizah dergilerinin gecmiste yazi agirlikli oldugu, kadrolarinda edebiyatcilara daha genis yer verdigi, entelektuel bir derinlik tasidiklari iddia edilir. Bu olumlu sayilagelen tablo yillar gectikce azalarak degismis, hatta Girgirla busbutun kaybolmustur vs. Kapi Yayinlarindan Said Cosarin hazirladigi Karikaturun Aynasinda Edebiyatcilar adli bir calisma yayinlandi. Cosar, sanirim hepsi daha evvel nesredilmis makalelerini biraraya getirmis. Dogum tarihlerine gore en yaslisi Abdulhak Hamit, en genci Orhan Veli olan 14 edebiyatciyi ekseriyetle mizah dergilerinden izleyerek haklarinda yazilip cizilenleri derlemis.  Cosar, bir varsayim olarak yukarida yazdigim iddiayi yineliyor ve diyor ki, Girgir ciktiktan sonra edebiyatcilar mizah dergilerinde handiyse gorulmez oldular. Ben katilmiyorum bu iddiaya, edebiyatcilarin mizah dergilerinden uzaklastigini dusunmuyor aksine cok sayida yazar cikarttiklarina inaniyorum. Onlari tiplestirmek, komiklestirmek yapilmaz olmustu, dergicilik anlayisi degismisti o ayri. Evet, ilk mizah dergilerimiz yazi agirlikliydilar, gorsellik cok sinirliydi ama bu, mevcut matbaa teknolojilerinin bir sonucuydu, butun gazete ve dergiler yazi agirlikliydi. Gazete ressamlari az bulunuyordu, fotografcilar hic yok gibiydi. Gazete satislari dusuk oldugu icin gorsellik maliyet artiriyordu ve riskliydi, baskida sorunlar cikabiliyor, yayini geciktirebiliyordu. Sunu demek istiyorum, ticari ve teknik sartlar, yayinlarin yazi agirlikli olmasi sonucunu getiriyordu. Kaldi ki yazi, basli basina entelektuel bir derinligin garantisi olamaz. Ne/nasil yazdigin daha onemlidir.

Yazinin tamami icin link

derinhakikatler.blogspot.com.t…

© 2015 - 2024 seruven
Comments0
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In